Yemek borusu (özofagus) sindirim sisteminde yutak ve mide arasında yerleşmiş olan, 20-25cm uzunluğunda, 2,5-3cm çapında ve tüp şeklinde bir organımız olup başlıca görevi ağızda çiğnenmiş olan gıdaların mideye iletilmesini sağlamaktır. Yemek borusunun herhangi bir yerinde oluşacak bir darlık (striktür) alınan gıdaların yemek borusu içinde kalarak mideye inişinde güçlük yaratır (yutma güçlüğü, disfaji). Yemek borusu çapı 2cm nin altına inmedikçe yutma güçlüğü belirgin değildir ve hasta tarafından farkedilmesi güç olabilir. Hafif daralmalarda katı gıdaların yutulmasında zorluk hissedilirken daralmanın şiddeti arttıkça sıvı gıdaların da yutulması güçleşir. İleri derecede darlık oluşumunda hastanın artık bir şey yemesi ve içmesi mümkün olmaz ve yutulan gıdalar ve tükürük salgısı ağıza geri gelmeye başlar (regürjitasyon). Yutma zorluğu ile birlikte göğüs kemiği arkasında ağrı ve/veya dolgunluk hissi bulunabilir. Hastalar genellikle kilo kaybederler.
Yemek borusunun organik hastalıklara bağlı darlıklarında ( kanser, kostik darlık, radyoterapi sonrasında oluşan darlıklar vb.) yutma güçlüğü ilerleyici karakterde ve kısa sürede kilo kaybı söz konusuyken fonksiyonel darlıklarda (akalazya, tirbüşon özofagus, kas hastalıkları vb.) aralıklı olarak ortaya çıkan ve yıllar içinde yavaş ilerleme gösteren bir yutma güçlüğü ve kilo kaybı söz konusudur.
Bir çok hastalık yemek borusunda daralma oluşturabilir. En sık görülen darlıklar benign (iyi huylu hastalıklara bağlı) darlıklardır. Bunlar içinde en sık görüleni iyi tedavi edilmemiş kronik gastroözofagial reflü hastalığı sonucunda ortaya çıkabilecek olan ve peptik striktür olarak adlandırılan darlıklardır. Kronik asit reflüsünün yemek borusunun alt ucunda oluşturduğu kronik inflamasyon (yangı) ve iyileşme atakları sonrasında bu bölgede oluşan nedbe dokusu zamanla bir darlık oluşumuna neden olur. Genellikle mide fıtığı (hiatal herni) ile birlikte bulunur. Bunu nedeni mide fıtığı varlığında reflü hastalığının daha şiddetli seyretmesidir. Peptik striktürler her yaşta ortaya çıkabilirse de 40 yaşından sonra daha sık görülür. Bu hastalarda peptik stirüktür olmadan daralmaya neden olabilecek diğer bir durum da yemek borusu ve midenin birleşme hattında ortaya çıkan ve halka şeklinde bir yapı olan Shatski halkasıdır. Yutma güçlüğü yaratan Shatski halkası endoskopik yöntemlerle kolayca tedavi edilebilmektedir.
Yemek borusunda benign karakterde darlık oluşturabilecek diğer bir neden kuvvetli asit veya alkali yapıdaki sıvı temizlik maddelerinin (kostik maddeler) veya zirai ilaçların yanlışlıkla içilmesi sonrasında oluşan daralmalardır. Darlık oluşturan benign sebepler arasında sayılabilecek diğer bir neden radyoterapidir. Akciğer, meme ve gırtlak kanserlerinin ve lenfoma tedavisinde uygulanan radyoterapiler sonrasında yemek borusunda inatçı daralmalar oluşabilir. Klinik pratikte bu tür darlıkların tedavisi oldukça güçtür. Yemek borusunda benign karakterde daralma oluşturabilecek diğer nedenler arasında eozinofilik özofajit, özofagusa dıştan damar basısı (Dysphagia Lusoria, aort anevrizmaları vb), geniş özofagus divertikülleri (Zenker divertikülü), anastomoz darlıkları, akalazya ve özofagusun selim tümörleri sayılabilir.
Yemek borusunda bulunabilecek konjenital (doğumdan beri olan) darlıklar da yutma güçlüğü yapabilirler. Bu darlıklar zar veya band şeklinde halkalardan oluşan yapılardır ve genellikle yemek borusunun üst ve orta kısımlarında bulunurlar ve kolayca tedavi edilmeleri mümkündür.
Yemek borusunun malign hastalıkları (kanserleri) yemek borusunun her yerinde ortaya çıkabilir. Üst ve orta özofagustaki kanserler daha çok skuamöz hücreli kanserler, alt özofagusta oluşan kanserler ise genellikle adenokanser türündedir (Bkz. Yemek borusu kanseri). Erken dönemde yakalanan hastalarda cerrahi tedavi uygulanırken ileri evredeki olgularda radyoterapi, kemoterapi ve endoskopik tedaviler tercih edilir. Yemek borusunun yutak sonrasındaki üst kısmının tümörlerinde (servikal özofagus) cerrahi ve endoskopik tedaviler genellikle yüz güldürücü olmadığından tedavide radyoterapi tercih edilir.
Özofagus (yemek borusu) dilatasyonu yemek borusunun herhangi bir nedenle daralmış olan kısmının değişik yöntemler kullanılarak genişletilmesidir. Bu işlem için çeşitli teknikler kullanılabilir. Günümüzde en sık tercih edilen yöntem endoskopik balon dilatasyonudur.
Yemek borusunun benign darlıklarında dar bölgenin buji ve /veya balonla dilatasyonu (genişletilmesi) ilk seçilecek tedavi yöntemidir.Bu amaçla farklı ölçülerde buji ve balonlar kullanılır. Dilatasyon işlemleri gastroenterloglar tarafından uygulanan endoskopik yöntemlerdir ve genellikle röntgen altında ve sedasyonla gerçekleştirilir. Bazı olgularda bir dilatasyon yeterli olurken ve uzun süreli bir düzelme sağlarken bazı olgularda dilatasyonların tekrarlanmasına gerek duyulur. Dilatasyon sonrasında nadirde olsa kanama, yırtılma (delinme) ve enfeksiyon gelişimi gibi komplikasyonlar görülebilir. Anastomoz darlığı ve yemek borusu halkalarının oluşturduğu darlıklarda elektrokoter veya APC (Argon plazma koagülasyonu) ile kesme kullanılabilecek diğer bir yöntemdir.