Gelişmekte olan ülkelerde enfeksiyon tipik olarak çocukluk çağında edinilir ve yaşam boyu sürdüğünden yaşlı kişilerin büyük bir kısmında enfeksiyonun uzun dönemdeki sonuçları ortaya çıkar.Mikroorganizmanın geçiş yolu tam olarak bilinmemekle beraber, insanlar arasında dışkı-ağız veya ağız-ağız yollarıyla (tükrük, salya vb.) bulaştığı düşünülmektedir. H.pilori enfeksiyonu açısından herhangi bir yakınması olmayan aileler üzerinde yapılan çalışmalar, aile bireylerinden birinde H.pilori enfeksiyonu varlığında çocuklarının ve eşinin enfekte olma olasılığı sırasıyla %40 ve %70 civarındayken bireyde H.pylori enfeksiyonu yokluğunda bu oranların oldukça düşük (sırasıyla %5 ve %10) olduğunu göstermiştir.
Helikobakter Pilori ile Enfekte Olma Riskini Artıran Faktörler:
– Düşük sosyoekonomik durum
– Geniş aileler ve kalabalık yaşam koşulları
– Sağlıksız yaşam koşulları
– Kirli besin ve su tüketimi
– Organizmayı taşıyan kişilerin mide içeriğine maruz kalmak
(Sağlık çalışanları ve eşler arasında geçiş)
H.pilori ile İlişkili Olduğu Gösterilmiş Hastalıklar
– Mide ve oniki parmak barsağı ülseri gelişimi (%17-20)
– Mide kanseri gelişimi (%1-3)
– Mide lenf kanseri gelişimi (%1-3)
– Kronik gastrit, atrofik gastrit ve intestinal meteplazi ( İntestinal metaplazi, mide mukozasında barsak tipi mukoza adacıklarının ortaya çıkmasıdır ve bazı çeşitleri kansere dönüşüm göstermesi nedeniyle yakından takip gerektirir)
– Ağrı, gaz, şişikinlik, bulantı, yemek sonrası dolgunluk hissi, geğirme,ağız kokusu gibi dispeptik yakınmalar.
Helikobakter Pilori Tanısında Kullanılan Testler
Endoskopi yapılması gerekmiyorsa diğer bir yöntem olan Üre-Nefes Testi veya kanda bu bakteriye karşı oluşmuş antikorların saptanmasına yönelik serolojik testler uygulanabilir. Üre-nefes testinin yapılabilmesi için son 1 aydır antibiyotik veya mide asidini azaltmaya yönelik bir ilaç kullanmamış olmak gerekir. Kanda H.piloriye karşı oluşmuş antikorların saptanması sadece kişinin bu bakteri ile herhangi bir zamanda karşılaşmış olduğunu gösterir, bakterinin tedavi edilip edilmediği hakkında bilgi vermez. Bunların dışında dışkıda H.pilori antijeni ve tükrük ve idrarda H.pilori ye karşı oluşan antikorların tesbiti ile de H.pilori varlığı araştırılabilir. Bu amaçla kullanılan değişik testler aşağıdaki tabloda görülmektedir.
Tedavi
Helikobakter Pilori tedavisinin kesin olarak önerildiği durumlar:
– Peptik ülser hastalığı
– MALToma
– Atrofik gastrit
– Mide kanseri ameliyatları sonrasında kalan midede enfeksiyon varlığı
– Birinci derece akrabasında mide kanseri bulunan hastalar
– Hastanın kendi isteği nedeniyle
– ITP (İdyopatik trombositopenik purpura)
–Helikobakter Pilori tedavisinin tavsiye edildiği durumlar:
– Hp pozitif bulunan fonksiyonel dispepsi (Ağrı, gaz, şişikinlik, bulantı, yemek sonrası dolgunluk hissi, geğirme vb. belirtilerle kendisini gösteren ve altta yatan bir organik hastalığın gösterilemediği durum)
– Uzun süreli ilaç tedavisi gereken gastroözofagial reflü hastalığı
– Aspirin ve/veya steroid olmayan antiromatizmal ilaçların uzun süreli kullanımının gerektiği durumlar
– Nedeni saptanamayan demir eksikliği anemisi
– Fonksiyonel dispepsi (NUD)
– Uzun süreli PPI tedavisi
– Uzun süreli NSAİİ tedavisi
– Halitosis (Ağız kokusu)