Bilgilendirme

Son günlerde yazılı basında ve medyadaki haberlere konu olan Propofol ( Dormofol ) adlı ilaç kliniğimizde kullanılmamaktadır. ( 14 yıldır hiç kullanılmamıştır ) Endoskopik işlemlerimizde klasik Dormicum - Aldolan - Anexate kullanılmaktadır. ( 14.01.2020 )

Helikobakter Pilori

H.pilori çomak şeklinde, boyutu 0.6×3.5 mikron olan, çok hareketli ve üremesi yavaş bir organizmadır. Biyopsiyle alınan materyallerde bekletmeden yapılan incelemelerde spiral şeklinde, bekletildikten sonra yapılan incelemelerde ise küre şeklinde olduğu görülmüştür.Genel olarak bakıldığında her 100 kişiden 70’inin H.pilori ile enfekte olduğu söylenebilir. Enfeksiyonun sıklığı gelişmiş ülkelerde %10-50, gelişmekte olan ülkelerde ise %80 civarındadır. Bu durumun en önemli belirleyicisi sosyoekonomik farklılıklardır. Yüksek yaşam standardı, yüksek eğitim düzeyi ve daha iyi sağlık koşullarına sahip olma enfeksiyon sıklığının düşük olmasını sağlamaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerde enfeksiyon tipik olarak çocukluk çağında edinilir ve yaşam boyu sürdüğünden yaşlı kişilerin büyük bir kısmında enfeksiyonun uzun dönemdeki sonuçları ortaya çıkar.Mikroorganizmanın geçiş yolu tam olarak bilinmemekle beraber, insanlar arasında dışkı-ağız veya ağız-ağız yollarıyla (tükrük, salya vb.) bulaştığı düşünülmektedir. H.pilori enfeksiyonu açısından herhangi bir yakınması olmayan aileler üzerinde yapılan çalışmalar, aile bireylerinden birinde H.pilori enfeksiyonu varlığında çocuklarının ve eşinin enfekte olma olasılığı sırasıyla %40 ve %70 civarındayken bireyde H.pylori enfeksiyonu yokluğunda bu oranların oldukça düşük (sırasıyla %5 ve %10) olduğunu göstermiştir.

Helikobakter Pilori ile Enfekte Olma Riskini Artıran Faktörler:

– Gelişmekte olan ülkelerde doğmak
– Düşük sosyoekonomik durum
– Geniş aileler ve kalabalık yaşam koşulları
– Sağlıksız yaşam koşulları
– Kirli besin ve su tüketimi
– Organizmayı taşıyan kişilerin mide içeriğine maruz kalmak
(Sağlık çalışanları ve eşler arasında geçiş)

H.pilori ile İlişkili Olduğu Gösterilmiş Hastalıklar

Helikobakter Pilori gastrit ve ülser başta olmak üzere değişik mide hastalıklarına neden olabilmektedir;
– Mide ve oniki parmak barsağı ülseri gelişimi (%17-20)
– Mide kanseri gelişimi (%1-3)
– Mide lenf kanseri gelişimi (%1-3)
– Kronik gastrit, atrofik gastrit ve intestinal meteplazi ( İntestinal metaplazi, mide mukozasında barsak tipi mukoza adacıklarının ortaya çıkmasıdır ve bazı çeşitleri kansere dönüşüm göstermesi nedeniyle yakından takip gerektirir)
– Ağrı, gaz, şişikinlik, bulantı, yemek sonrası dolgunluk hissi, geğirme,ağız kokusu gibi dispeptik yakınmalar.

Helikobakter Pilori Tanısında Kullanılan Testler

Endoskopi (Gastroskopi) yapılması gerekli olan hastalarda edoskopi sırasında alınacak doku örneğinin (biyopsi) hızlı üreaz testi (CLO test) kullanılarak veya histopatolojik inceleme yapılarak incelenmesi ile mide de H.pilori olup olmadığı anlaşılır.
Endoskopi yapılması gerekmiyorsa diğer bir yöntem olan Üre-Nefes Testi veya kanda bu bakteriye karşı oluşmuş antikorların saptanmasına yönelik serolojik testler uygulanabilir. Üre-nefes testinin yapılabilmesi için son 1 aydır antibiyotik veya mide asidini azaltmaya yönelik bir ilaç kullanmamış olmak gerekir. Kanda H.piloriye karşı oluşmuş antikorların saptanması sadece kişinin bu bakteri ile herhangi bir zamanda karşılaşmış olduğunu gösterir, bakterinin tedavi edilip edilmediği hakkında bilgi vermez. Bunların dışında dışkıda H.pilori antijeni ve tükrük ve idrarda H.pilori ye karşı oluşan antikorların tesbiti ile de H.pilori varlığı araştırılabilir. Bu amaçla kullanılan değişik testler aşağıdaki tabloda görülmektedir.

Tedavi

Herhangi bir yöntemle midede Helikobakter Pilori enfeksiyonu varlığı gösterildiğinde yol açabileceği olası hastalıklar nedeniyle enfeksiyonun tedavi edilmesi uygun bir yaklaşım olur. Tedavinin temelini mide asit salgısını baskılayan bir ilaç ve en az iki çeşit antibiyotiğin birlikte 7 veya 14 gün süreyle kullanılması oluşturur. Bakterinin antibiyotiklere duyarlı olduğu pH aralığı 6-8 arasında olduğundan tedavi sırasında mide asit salgısının etkin bir şekilde baskılanması gerekir. Tedavi için herhangi bir diyet uygulanmasına gerek yoktur. Uygun tedavi verildiği halde eradikasyon sağlanamayan hastalarda değişik tedavi kürleri uygulanmalıdır. Bu konuda gastroenteroloğunuz size yardımcı olacaktır.
Helikobakter Pilori tedavisinin kesin olarak önerildiği durumlar:
– Peptik ülser hastalığı
– MALToma
– Atrofik gastrit
– Mide kanseri ameliyatları sonrasında kalan midede enfeksiyon varlığı
– Birinci derece akrabasında mide kanseri bulunan hastalar
– Hastanın kendi isteği nedeniyle
– ITP (İdyopatik trombositopenik purpura)
–Helikobakter Pilori tedavisinin tavsiye edildiği durumlar:
– Hp pozitif bulunan fonksiyonel dispepsi (Ağrı, gaz, şişikinlik, bulantı, yemek sonrası dolgunluk hissi, geğirme vb. belirtilerle kendisini gösteren ve altta yatan bir organik hastalığın gösterilemediği durum)
– Uzun süreli ilaç tedavisi gereken gastroözofagial reflü hastalığı
– Aspirin ve/veya steroid olmayan antiromatizmal ilaçların uzun süreli kullanımının gerektiği durumlar
– Nedeni saptanamayan demir eksikliği anemisi
– Fonksiyonel dispepsi (NUD)
– Uzun süreli PPI tedavisi
– Uzun süreli NSAİİ tedavisi
– Halitosis (Ağız kokusu)