Ülseratif kolit hastalığı sıklıkla makattan yukarıya doğru kalın bağırsak boyunca yayılır. Sıklıkla 15-40 yaş aralığında rastlanır, ancak olguların % 5’i ise 60 yaştan sonra ortaya çıkmaktadır.
Ülseratif kolit hastalığında ne şikayetler görülür?
Sürekli ıkınma isteği (tenesmus)karın ağrısıkabızlıksafra yolu darlığı
Ateş (37.5o C’nin üzerinde)
Nabız yüksekliği (taşikardi)
Kilo kaybı
Sürekli devam eden halsizlik
Kramp şeklinde karın ağrısı
Bazen yaşlılarda kabızlık
Bağırsak dışı belirtiler: eklem iltihapları, ağızda aftlar, bazı göz hastalıkları, safra yolu darlığı (primer sklerozan kolanjit), böbrek taşları, toplar damar tıkanıklıkları
Hastalığın alevlenmesine neden olan ilaçlar var mıdır?
Ülseratif kolit teşhisi nasıl konulur?
1. tetkikinde alınan biyopsilerin patolojik değerlendirilmesi ile kesin tanı konulur.
2. Kan tetkikleri
Kansızlık: Hb düzeyinin 10.5 g’ın altında olmasıdır, olguların % 35-75’inde mevcuttur.
Trombosit artışı
Sedimantasyon yüksekliği (30 mm/saat’ten fazla)
Albümin düşüklüğü
Potasyum düşüklüğü
Magnezyum düşüklüğü
Alkali fosfataz yüksekliği
Ülseratif kolit hastalığı nasıl sınıflandırılır?
Remisyon (sakin dönem): günde 3-4 defadan az sayıda dışkılama
Hafif şiddette: günde en fazla 4 defa kansız veya kanlı dışkılama
Orta şiddette: günde en 4-6 defa kanlı dışkılama
Şiddetli: günde 6’dan fazla defa kanlı dışkılama
Ülseratif kolit hangi hastalıklar ile karışabilir?
Rektum kanseri
İltihabi kolit
İskemik kolit
Radyasyon koliti
Lenfositik kolit
Ülseratif kolit tedavisinde hangi ilaçlar kullanılır?
Sulfasalazin: 4-6 g/gün olarak kullanılır ve hafif ile orta şiddetteki hastalıkta ve sakin dönemdeki (remisyon) hastalıkta etkilidir.
İnfliksimab: Tümör nekroz faktörü inhibitörüdür ve orta ve şiddetli düzeydeki ülseratif kolit vakalarında kullanılır.
Azatioprin: 2.5 mg/kg/gün verilir ve bağışıklık sistemi dengeleyicisidir.
Siklosporin: ameliyattan korunmak için önemlidir.
6-Merkaptopurin: 1.5 mg/kg/gün verilir, kortizon miktarını azaltan bir ilaçtır.
Siprofloksasin: bakterileri engelleyen antibiyotik
Metronidazol: oksijensiz (anaerob) ortamda etkili olan bakterileri yok etmeye yarayan bir antibiyotiktir.
Kortizon: Hafif ve orta şiddetteki olgularda, lavman şeklinde budesonide (2-8 mg/gün) ve hidrokortizon (100 mg/gün) kullanılır. Şiddetli olgularda ise, damardan (İV) 60mg/gün metilprednizolon veya hidrokortizon 400mg/gün olarak verilir.
Balsalazid: hafif ve orta şiddetteki hastalıkta etkilidir.
Dışkı nakli: Sağlıklı bir kişiden alınan dışkı örneğinin bir mikrofiltrasyon sisteminden geçirildikten sonra; lavman, kolonoskopi, tablet, burundan takılan mide sondası yolu ile bağırsak sorunu olan kişilere verilmesidir. Fekal mikrobiota transplantasyonu (FMT) olarak adlandırılan bu yöntem, ilk olarak yoğun antibiyotik kullanımı sonrasında bağırsaktaki yararlı bakterilerin azalması veya yok olması nedeni ile oluşan Clostridium difficile enfeksiyonunun (CDE) tedavisinde kullanılmıştır. CDE yoğun antibiyotik kullanımı sonrasında gelişen ishallerin % 15-25’inden sorumludur. Daha sonra ise huzursuz bağırsak sendromu (İBS) ve iltihabi bağırsak hastalığı tedavisinde kullanılmıştır. Bu tür tedaviler Gastroenteroloji Uzmanları tarafından gerçekleştirilmektedir. Henüz yeni sayılabilecek bir tedavi yöntemi olduğundan, uzun dönem sonuçları hakkında yeterli bilgi birikimi yoktur. Bu tedavi yöntemi ile, sarılık (hepatit), AİDS hastalığı (HİV) gibi virüslerin dışkı nakli yapılan kişiye iletimi konusunda çekinceler mevcuttur.