Bilgilendirme

Son günlerde yazılı basında ve medyadaki haberlere konu olan Propofol ( Dormofol ) adlı ilaç kliniğimizde kullanılmamaktadır. ( 14 yıldır hiç kullanılmamıştır ) Endoskopik işlemlerimizde klasik Dormicum - Aldolan - Anexate kullanılmaktadır. ( 14.01.2020 )

 
ÇÖLYAK HASTALIĞI
(GLUTEN ENTEROPATİSİ)
Barsaklarda bulunan ve emilimi sağlayan villus denilen yapıların bozulmasına ve dolayısıyla besin maddelerinin emiliminin engellenmesine sebep olan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Vücudun kendi bağışıklık sistemine zarar vermesinden ötürü bağışıklık sistemi hastalığı olarak da bilinir. Ayrıca gluten entropatisi, celiac disease, celiac sprue, nontropical sprue ve gluten sensitive entropathy adlarıyla da bilinmektedir.
Çölyak hastaları arpa, buğday, yulaf ve çavdarda bulunan gluten adlı proteini tolere edememektedirler.

Kişi glutenli besinlerden tükettiğinde bağışıklık sistemi, villüsleri görevlerini yapamaz hale getirir. Bu durumda kişi alınan besinin besin öğelerinin kana geçememesi sebebiyle aldığı hiçbir besinden faydalanamaz hale gelir.


Çölyak genetik bir hastalık olmasından ötürü ailede de hastalığın görülmesi mümkündür. Bazen de ameliyat, hamilelik, doğum, viral enfeksiyon veya şiddetli duygusal stresle tetiklenip ilk seferde aktif hale geçebilir. Hastalığın görüldüğü belirli bir yaş grubu yoktur, her yaşta ortaya çıkabilir.


Belirtileri
Kişinin anne sütünden beslenme süresi belirtilerin daha geç ortaya çıktığını göstermiştir. Aynı zamanda kişinin glutenli besinleri tüketmeye başladığı zaman ve tüketim miktarı da belirtileri etkilemektedir. Belirtiler çok belirleyici olmamakla birlikte ortaya çıkmayabilir de. Bu belirtilerden bazıları;

• Sık tekrarlayan karın ağrıları

• Kronik ishal

• Kilo kaybı

• Açık renkli, kötü kokulu dışkı

• Anemi (kırmızı kan hücrelerinin düşüklüğü)

• Gaz oluşumu

• Kemik Ağrısı

• Davranış değişiklikleri

• Kaslarda kramp

• Yorgunluk

• Büyüme geriliği

• Bebeklikte gelişim, büyüme bozuklukları

• Eklemlerde ağrılar

• Felç

• Bacaklarda uyuşma, karıncalanma(sinirdeki hasar sebebiyle)

• Ağız içerisindeki açık yaralar (aftöz ülser)

• Ağrılı deri hastalığı (dermatitis herpetiformis)

• Diş bozuklukları (mine kaybı)

• Aşırı kilo kaybı sebebiyle oluşan adet düzensizliği


Belirtilerin görülmediği durumlar bağırsaklardaki hasar görmemiş bölgelerde emilimin gerçekleşiyor olmasından kaynaklanmaktadır.

Teşhis


Çölyak teşhisi, hastalığın belirtilerinin diğer bazı hastalıklarla da (Bağırsak hastalıkları, Crohn hastalığı , ülseratif kolit, bağırsak enfeksiyonları, kronik yorgunluk sendromları ve depresyon) aynı olması sebebiyle oldukça zordur.


Doktorlar vücudun glutene karşı ürettiği antikor seviyelerini ölçerek teşhiste bulunabilmektedirler. Bu antikorlar antigliadin, anti-endomisyum ve anti-retikülin’dir. Eğer test sonuçları ve belirtiler çölyak hastalığının varlığını gösteriyorsa doktorlar villuslardaki hasarın boyutunu ölçmek amacıyla hastanın bağırsağına biyopsi uyguluyorlar.


Çölyak hastalarının birinci dereceden akrabalarında (anne, baba, çocuk, kardeş) da hastalığın görülme riski (yaklaşık %10) olduğundan bu kişilerin de test yaptırmaları gerekmektedir.


Kişi kendinde çölyak belirtilerinden birkaçını tespit ettiğinde bir hafta süreyle glutenli gıdalardan uzak durarak kısmen de olsa çölyak hastası olup olmadığını tespit edebilir. Bu teşhisinin doğruluğunu da bağırsak biyopsi ile kesinleştirmek gerekir.


Tedavisi
Hastalığın tedavisi için yapılması gereken tek şey glutensiz diyet uygulamaktır. Bu diyet glutenli gıdaların yer almadığı diyettir. Bu diyetin uygulanmasıyla hastalık belirtileri azalacak ve bağırsakların zarar gören kısımlarında iyileşme gerçekleşecektir ve bağırsakların daha fazla zarar görmesi önlenecektir. Diyetin başladığı günler içerisinde iyileşmelerde başlar ve ince bağırsak genellikle tam olarak iyileşir ve bir çok insan için aşağıda verilen diyet hastalık belirtilerini durduracaktır, bunun anlamı villusların hiç zarar görmemiş gibi olması ve (üç ile altı ay içinde) çalışmasıdır. (Bu süre yetişkinler için iki yıla kadar çıkabilmektedir.)
Glütensiz diyetin yaşam boyu sürmesi gerekmektedir. Ne kadar az olursa olsun gluten ve dolayısıyla glütenli gıdalar tüketmek bağırsaklara zarar verir. Bu çölyak hastası olan herkes için böyledir. (Çölyak hastası olan kişilerde dikkate değer bir belirti olmasa bile.) Hastalığın ilerlemesi ya da glütensiz diyetin uygulanmaması çölyaklar için oldukça vahim sonuçlar doğurabilmektedir. Bu sonuçların en vahimi bağırsak kanserine yol açabilmesidir.
Kişinin tanı anındaki yaşına bağlı olarak bazı problemler örneğin büyüme geriliği ve diş bozuklukları iyileşmeyebilir.
Çölyak hastalarının küçük bir yüzdesi glütensiz diyetle iyileşmeyebilir. Bu kişiler bağırsaklarına aşırı derecede zarar vermişlerdir. Öyle ki diyetlerinden gluteni yok etseler bile iyileşme olmaz.Onlar bağırsaklarından yeterli derecede besin ememediğinden toplam damar içine ilave besin almaya ihtiyaçları vardır. Kökleşmiş çölyak hastalığı için ilaç tedavisi tercih edilmektedir.
Eğer bir kişi glütensiz diyete yanıt veriyorsa doktor çölyak hastalığının tanısının kesin olduğunu bilecektir.



GLUTENSİZ DİYET

Glütensiz diyet ; buğday, arpa, çavdar, (belki) yulaf içeren tüm gıdalardan uzak durmak ve onları tüketmemektir.(ayrıca pasta, börek, çörek, baklava, bisküvi, ve benzeri birçok işlenmiş gıda)

Tüm bu sınırlamalara rağmen çölyaklı hastalar iyi ayarlanmış bir diyet ile çok çeşitli gıdalar yiyebilmektedir.(hatta pasta ve ekmek gibi) Örneğin; buğday unu yerine kişi patates, pirinç, soya, fasulye, unu, gluteni ayrılmış buğday unu kullanabilir ve bunların yapılan her türlü değişik yiyecekleri yiyebilirler. 

Bazı kişiler bir reaksiyon olmaksızın yulaf yiyebilmektedirler. Bilim adamları çölyak hastalarının yulafa karşı toleranslarını öğrenmek için çalışmaktadırlar. Çalışmalar tamamlanana kadar çölyak hastaları yulaf yeme konusunda doktorlarının yada diyetisyenlerinin tavsiyelerini dinlemelidirler.



Sade et , balık , pirinç , meyveler ve sebzeler gluten içermezler ,bu yüzden çölyak hastaları bu gıdalardan istedikleri miktarlarda yiyebilirler.

Glütensiz diyet çok komplike ve karmaşık bir diyettir. Çölyaklı hastası kişilerin tüm hayatı etkileyecek tamamıyla yepyeni beslenme alışkanlığına ihtiyaçları vardır. Çölyaklı hastalar okullarda , işte , toplantılarda , vb. yerlerde öğle yemeği yemeyi alırken ne aldıklarına son derece dikkat etmek zorundadırlar. Eğer dışarıda yemek yenilecekse çölyaklı hastaların yiyecekleri yemeklerdeki gluten miktarını öğrenmesi ve buna göre davranması gerekmektedir. Gerekirse garson, aşçı, yada yemeği yapan her kimse yemekte gluten olup olmadığı sorulmalıdır. Ev sahibinin yada garson ,aşçının glutenin ne olduğunu bilmemesi halinde bu kişilere yemekte buğday, arpa, çavdar, yulaf unu olup olmadığı da sorulabilir.

Bununla birlikte gluteni araştırmak,hangi gıdalarda olduğunu öğrenmek çölyak hastaları için doğal bir olay haline gelmelidir. Çölyaklı hastalar hangi besin maddelerinin emin olduğunu, hangilerinin limitlerin dışına çıktığını öğrenmeleri gerekmektedir.


Unutulmaması gerekenler
  • Çölyak hastaları için ;buğday,arpa, çavdar, yulaf * ta bulunan protein ,gluten, zehirden farksızdır ve vücut tarafından tahammül edilmemektedir.
  • Çölyak hastalığı küçük bağırsağa zarar vermekte ve vücudun besin alınımını engellemektedir.
  • Çölyak hastaları için tedavi çok önemlidir. Kanser, osteoporosis, kansızlık, seizure (hastalık nöbeti, kriz) gibi hastalıklara yol açabilmektedir.
  • Çölyaklı kişide belirtiler olabilir yada olmayabilir. ( belirtilerin olması gerekmemektedir.)
  • Kesin tanı için biyopsi ve kan testleri gereklidir.
  • Çölyak hastalığı kalıtsal olduğundan çölyaklı kişinin aile fertlerinin de test yaptırmaya ihtiyaçları vardır.
  • Çölyak hastalığı glütensiz diyet ile tedavi edilmektedir. Çölyaklılar için glütensiz diyet ömür boyu gereklidir.

    Beyaz Ekmek
    50gr. glütensiz un
    1 Tatlı kaşığı tuz
    1 Tatlı kaşığı şeker
    20gr. maya (yuva)
    200 ml. su
    200 ml. süt
    Çok az margarin (üstüne sürmek için)


    Yapılışı: Ilık olan su ve sütü bir kaba dökün. Maya'yı içinde eritin. Daha sonra un, şeker ve tuzu da ilave edin, mikser ile karıştırın. Yağlanmış dikdörtgen kalıba bu karışımı dökün. 20 dakika dışarıda kabarmaya bırakın. 200-225 derecede önceden ısıtılmış fırında 40 dakika pişirin. Ekmeği çıkarmaya yakın üzerini bir fırça ila yağlayın ve son 5 dakika daha pişirin. Sonra Ekmeği kalıbından çıkartın ve soğumaya bırakın.
    Makarna Hamuru
    125 gr. Loprofin Un
    1 yumurta
    Biraz tuz
    1 tatlı kaşığı yağ
    1 çorba kaşığı su

    Yapılışı: Malzemeleri bir hamur haline getirin. Yoğun bir hamur olacağı için elde yoğurun. Sonra merdane veya oklava ile hamuru açın. Kolay yapışabildiğinden altını unlayın. Hamuru çok ince yufka gibi açmayın sonra bir bıçak yardımıyla makarnalarınızı kesin. Bu hamur ile erişte, mantı, börek, lahmacun ve pizza tabanı yapabilirsin. Makarna için kestikten sonra kurutabilir veya tuzlu suda kaynatabilirsiniz.