İrritabl barsak sendromu (İBS) dışkılama alışkanlığında değişiklik, karında şişkinlik hissi, gaz ve karın ağrıları ile giden bir fonksiyonel barsak hastalığıdır. Spastik kolon, irritabl kolon , müköz kolit gibi adlarla da bilinir. Kolit kelimesi kalın barsağın iltihabı anlamına geldiğinden İBS için kullanılması uygun değildir. Ülkelere göre farklılık göstermekle birlikte görülme sıklığı %5-25 arasında değişmektedir. Genel dahiliye polikliniklerine başvuran hastaların %15 kadarını İBS oluştururken gastroenteroloji polikliniklereinde bu oran %40 lara kadar yükselebilmektedir. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür (1/2).
IBS esas olarak kalın barsağın fonksiyonel hastalığı gibi kabul edilirse de bu hastalıkta sindirim sisteminin diğer kısımlarının da etkilendiğinde dair bulgular mevcuttur. Kalın barsağın fonksiyonları (barsakların kasılması, barsak içindeki muhtevanın hareketi, barsağın salgı ve emilim fonksiyonları vb.) barsak duvarında yerleşmiş olan ve çok zengin bir ağ oluşturan barsak sinir sistemi, merkez sinir sistemi ve çeşitli reseptör ve hormonların etkisi altındadır. Barsakların hareketleri, duyarlılıkları ve kişinin barsaklardan gelen uyarıları algılama derecesi bu sinir ve hormon sistemi tarafından düzenlenir. İBS da bu düzenleyici sistemlerde hem merkezi sinir sistemi ve hem de barsaklar seviyesinde bazı değişikliklerin oluştuğu ve stres, menstrual siklus, soğuk, enfeksiyonlar, gıdalar vb gibi değişik faktörlerin bu değişikliklerin ortaya çıkışını uyardıkları düşünülmektedir. İBS lu kişilerde barsaklardan gelen uyarıların algılanmasında artış olduğu ve barsakların bu uyarılara karşı aşırı kasılma ile cevap verdikleri gösterilmiştir. Hastalığın neden bazı kişilerde kabızlıkla giderken diğerlerinde ishalle veya değişken barsak alışkanlığı ile seyrettiği halen tam olarak bilinmemekte, barsaklarda reseptör seviyesindeki bazı değişikliklerin buna neden olabileceğine inanılmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda barsakların iskemik hastalıkları (barsakları besleyen damarlarda kan akımı yetersizliği) ile IBS arasında bir ilişki kurulmaya çalışılmıştır.
İBS da dışkılama alışkanlığındaki değişiklikler devamlı kabızlık, devamlı ishal veya bunların düzensiz aralıklarla değişimi şeklinde olabilir. Genelde görülen kabızlığın ön planda olduğu ve seyrek olarak geçici ishal dönemlerinin eşlik ettiği formdur. Normal bir insanda dışkılama sayısı normal ve ağrısız olmak üzere haftada en az 3 den günde en fazla 2 ya da 3 kez olarak kabul edilir. Karnın alt kısımlarında hissedilen ağrı ile birlikte dışkılama hissi gelmesi ve dışkılama sonrasında ağrının geçmesi, dışkılama sırasında aşırı ıkınmak zorunda kalmak, büyük abdestini yapacakmış gibi olduğu halde tuvalete gittiğinde yapamamak veya zorlanarak yapmak, dışkılamadan sonra tam olarak boşalamama hissi, keçi dışkısı gibi küçük parçalar halinde dışkılamak, dışkıda müküs görülmesi, dışkılama olmadan iç çamaşırının sümüksü bir akıntı ile kirlenmesi İBS nun başlıca belirtileridir. Hastaların bir kısmı bazen büyük abdestlerini çıkarmak için parmakla müdahale etmek zorunda kaldıklarını söyleyebilirler. Bazı hastalarda stres ve yakın bir akraba veya arkadaşının barsak kanseri olduğunu öğrenmek şikayetleri başlatabilir. Uzun süre soğukta kalmak, özellikle kuru baklagiller olmak üzere bulgur vb. yiyeceklerin ve kahve ve kolalı içeceklerin tüketilmesi sonrasında şikayetler alevlenebilir. Bazen barsak enfeksiyonlarından sonra IBH benzeri bir tablo ortaya çıkabilir ve enfeksiyon tedavi edilmiş olsa bile şikayetler aylarca sürebilir. Bazı hastalarda şikayetler sosyal aktiviteyi ve iş yaşamının etkileyecek derecede şiddetli olabilir. Laktoz entoleransı* (süt içildiğinde gaz, ishal ve karın ağrısı oluşması) İBS da normal topluma göre daha sık görülür ve süt ve sütlü gıdaların tüketilmesi şikayetleri artırabilir.
IBS lu hastalarda sık rastlanan bulgulardan biri de kanser olma korkusudur ve hastaların bu konuda ikna edilerek rahatlatılması hemen herzaman hastalığın belirtileri üzerinde olumlu sonuç vermektedir.
IBS barsakların fonksiyonel hastalığı olarak kabul edilmesine rağmen bu hastalıkta diğer organlara ait bazı rahatsızlıkların görülme sıklığı da artmıştır. Migren, depresyon, fibromyalji (Yaygın sırt ve baş ağrıları, yorgunluk,uyku bozuklukları ile giden bir hastalık), genital ve üriner sisteme ait rahatsızlıklar (ağrılı adet görme, ağrılı cinsel birleşme, idrar yollarına ait şikayetler vb.), kronik yorgunluk sendromu, kalp dışı sebeplere bağlı göğüs ağrısı, yutma zorlukları, ve uyku bozuklukları gibi rahatsızlıklar IBS ile sıklıkla birlikte bulunabilen rahatsızlıklardır.
IBS lu hastalarda sık rastlanan bulgulardan biri de kanser olma korkusudur ve hastaların bu konuda ikna edilerek rahatlatılması hemen herzaman hastalığın belirtileri üzerinde olumlu sonuç vermektedir.
IBS barsakların fonksiyonel hastalığı olarak kabul edilmesine rağmen bu hastalıkta diğer organlara ait bazı rahatsızlıkların görülme sıklığı da artmıştır. Migren, depresyon, fibromyalji (Yaygın sırt ve baş ağrıları, yorgunluk,uyku bozuklukları ile giden bir hastalık), genital ve üriner sisteme ait rahatsızlıklar (ağrılı adet görme, ağrılı cinsel birleşme, idrar yollarına ait şikayetler vb.), kronik yorgunluk sendromu, kalp dışı sebeplere bağlı göğüs ağrısı, yutma zorlukları, ve uyku bozuklukları gibi rahatsızlıklar IBS ile sıklıkla birlikte bulunabilen rahatsızlıklardır.
Pratikte IBS teşhisinde kullanılan ve Roma kriterleri olarak adlandırılan bazı kriterler mevcuttur. Bu kriterlerdden biri veya daha fazlası sizin şikayetlerinize uyuyor olabilir, ancak kesin teşhis için mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir
– Karın ağrısı ile birlikte acil dışkılama hissi
– Dışkılama sonrasında karın ağrısının geçmesi ve rahatlama hissi
– Dışkılama sonrasında tam boşalamama hissi (Bazen parmakla
dışkının çıkmasına yardımcı olma)
– Dışkılama alışkanlığında kabızlık ve ishal şeklinde değişim
– Dışkılama sırasında zorlanma
– Küçük parçalar halinde dışkılama
– Müküsle (sümüksü akıntı) karışık dışkılama
– Makattan müküslü akıntı gelmesi
İBS da hasta ile hekim arasında karşılıklı güvene dayanan bir ilişkinin kurulması ve hastanın hastalığının fonksiyonel bir hastalık olduğuna konusunda aydınlatılması gerekir. IBS lu hastaların bir kısmında yapılacak diyet değişiklikleri şikayetlerin azalmasını sağlayabilir. Şikayetleri başlattığı düşünülen gıdaların günlük diyetten çıkarılması konusunda hasta ve hekim birlikte karar verebilirler. İBS lu hastalarda laktoz intoleransı sık görüldüğünden süt ve sütlü gıdaların tüketilmesi şikayetleri başlatabilir, bu hastalarda kalsiyum ve protein kaynağı olarak süt yerine yoğurt tavsiye edilebilir. Piyasada sayıları giderek artan probitotik veya prebiyotik içeren yoğurtların düzenli olarak tüketilmesi bazı IBS lu hastalarda dışkılamanın düzene girmesi ve şişkinliğin azalması şeklinde bir rahatlama sağlayabilmektedir. Kabızlık yakınması ön planda olan İBS da bol su alınması, lifli gıdaların, kurutulmuş meyvelerin ve kepek ekmeğinin tüketilmesi, düzenli egzersiz yapılması şikayetleri azaltabilir.
Diyette yapılan değişikliklerin yetersiz olduğu durumlarda doktorunuzun tavsiye edeceği ilaçların tedaviye eklenmesi gerekebilir.
İBS tedavisinde kullanılan standart bir ilaç tedavisi yoktur ve her hasta için değişik ilaç tedavileri veya kombinasyonlarının kullanması gerekebilir. Tedavide kullanılabilecek farmakolojik ajanlar barsak hareketlerini düzenlediğine inanılan ilaçlardan (spazm çözücüler, prokinetikler vb.) antidepresiflere kadar değişebilen geniş bir spektrum oluşturur.
(*) Laktoz sütte bulunan bir şekerdir. Normalde insan ince barsağında laktozu parçalayan laktaz enzimi bulunur. Bu enzim eksik olduğunda laktozun emilmeden barsaklarda kalması sonucunda karın ağrısı, gaz ve ishal oluşur. Bu durum laktoz intoleransı olarak adlandırılır. İnsanların %10-15 kadarında laktoz intoleransı vardır. İBS olan insanlarda laktoz intoleransı görülme sıklığı artmış olup bu oran %60 lar civarındadır. Bazen barsak enfeksiyonlarından sonra geçici olarak laktoz intolerensı görülebilir. Laktoz intoleransı genelde hafif ve orta derecede olup hastalar genellikle günde bir bardak kadar sütü belirgin bir şikayetleri olmadan içebildiklerini ifade ederler. (Bkz.laktoz intoleransı)